İLK ADIM 'ANNE SÜTÜ'

Emzirmeye doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde başlamak büyük önem taşıyor. Doğru emzirme pozisyonlarının bilinmesinin, emzirme sıklığını iyi planlamanın ve dengeli beslenmenin önemini Uzm. Dr. İlker Yılmaz açıkladı.

"İlk aşı anne sütüdür"

“Emzirme, anne ile bebek arasında kuvvetli bir bağın kurulmasında en etkili yoldur” diyen Uzm. Dr. İlker Yılmaz, “Bağışıklık sistemi henüz tam gelişmemiş bebeğin beslenmesi, enfeksiyon hastalıklarından korunması açısından da en ideal besinin anne sütüdür. "Hiçbir besin anne sütünün yerini tutamaz. Mucizevi olmasının bir nedeni de bebeğin gelişimine göre sütün içeriğinin değişebilmesi ve bebeğin ihtiyacına göre de farklılıklar gösterebilmesidir." dedi. Anne sütü, bebekleri de kanser, diyabet, obezite, alerji ve bağırsak hastalıklarına karşı korur. Üstelik bebeğin ilk aşısı annesinden emdiği kolostrum adı da verilen ilk ağız sütüdür. Sarımtırak bir rengi olan bu ilk sütün içerisinde bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiren faydalı biyolojik aktif maddeler vardır” ifadelerini kullandı.

‘’Bebek ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir’’

“Bebeğin kilo alımı ve sağlık durumu göz önünde bulundurularak doktor tarafından aksi söylenmediği sürece bebek ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir” diyen Uzm. Dr. Yılmaz, “6’ncı aydan itibaren tamamlayıcı beslenme alıştırmaları başlar. Ek gıdaya geçiş ve bebeğin beslenme programını doktorunuzla birlikte oluşturabilirsiniz. Bebek, 2 yaşa kadar anne sütü ile beslenmeye devam etmelidir” ifadelerini kullandı.

"Sağlıklı beslenme anne sütünü arttırır"

Emzirme döneminde annenin aç kalmaması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Yılmaz, “Anne emzirme süreci içerisinde 3 ana öğün 3 ara öğünle beslenmelidir. Ara öğünler veya ana öğünler atlandığı zaman metabolizma yavaşlar ve süt üretimi azalır. Protein, sebze, meyve, tahıl ağırlıklı beslenme modeli benimsenmelidir. Yumurta, peynir, yoğurt, et, balık, köy tavuğu fizyolojik beslenmeyi sağlayan tüm gıdalar sütün yapımında önemli rol oynar. Ceviz, badem, fındık gibi çiğ kuru yemişler ve kuru meyveler ara öğünde tüketilebilir. Süt artışının çok yemek yiyerek değil, sağlıklı ve düzenli beslenerek olduğu unutulmamalıdır” dedi.

‘’Emzirmeyle ilgili eğitim alınmalı’’

Doğru emzirme pozisyonunun bilinmesinin anneye büyük avantaj sağladığını kaydeden Uzm. Dr. Yılmaz, “Bebeğin doğru tutulmaması ve meme başını iyi bir şekilde kavrayamaması sonucu oluşan meme başı çatlağı, annenin emzirme esnasında hayli canının yanmasına ve emzirmeden soğumasına neden olabilir. Bu nedenle gebeliğin son günleri emzirmeyle ilgili eğitim alınmalıdır” dedi.

‘’Mastit nasıl önlenir?’’

Emziren annelerin sık yaşadığı problemlerden biri olan mastitin nasıl önlenebileceği hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. İlker Yılmaz, “Mastit, emziren annelerin en sık yaşadığı sağlık problemlerinden biridir. Bu duruma genellikle meme çatlağında oluşan iltihap yol açar. Önlem olarak doğru emzirme pozisyonunun bilinmesi ve uygulanması gerekir. Çok yağlı kremlerden mümkün olduğu kadar kaçınmak ve meme başına anne sütü sürmek büyük önem taşır. Aşırı sıcak su ile duş alınmamalı ve mümkün olduğunca duşta memeye masaj yapılmalıdır” dedi.

‘’Mama Son Çare!’’

Anne sütü az olan kişilerde mama dengesinin nasıl kurulacağını da sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Yılmaz, “Bir anne, anne sütünün artması ile ilgili umudunu hiçbir zaman yitirmemelidir. Aile büyüklerinin güven veren telkinleri ve destekleri bu dönemde önemlidir.

Süt artırıcı gıdalar, çaylar tüketilmeli, emzirme dışı zamanlarda annenin istirahatı sağlanmalıdır.

Süt artımı için memenin tamamen boşaltımı sağlanmalı fazla sütler gerektiğinde verilmek üzere depolanmalıdır.

Formül mama desteği bebeğin yetersiz kilo alımı ve anne sütü ölçümlerine göre doktor kontrolünde başlanmasına karar verilir.

Biberon ve emzik kullanımından kaçınılmalıdır.